Polis Raporu
Birim : Cotswolds Polis Departmanı
Yer : Cotswolds
Tarih : 19.10.2015
Olay : 1946 Ekim’inde Cotswolds 23.sokakta ikamet eden Kozan ailesi 23 yaşında olan kızları Emily Kozan ‘ın, Cotswolds’un kuzey dağlarında kasaba halkının birden bire ortaya çıktığını iddia ettikleri tek katlı, ahşap ve köhne bir eve gittiğini, tüm çabalarına rağmen ne eve ne de kendisine ulaşamadıklarını bildirmişlerdir. Emily’yi aramaya çıkan köy halkının orman içindeki patika yolları takip ederek eve ulaşma çabalarının sonuç vermediği ve yolların ya çıkmaz ya da daireler çizerek aynı yere çıktığını belirtmişlerdir. Aynı zamanda yol boyunca anlaşılamayan fısıltıların kulaklarına çalındığını da ifadelerine eklemişlerdir.
Doğal Afet Kurtarma ekipleri eve ulaşmak için yangına müdahale yollarını kullanmak istemiş fakat daha önce kullandıkları yollar üzerinde normalde orada olmaması gereken yaşlı ağaçların olduğu, ağır koku ve çığlık sesleri içinde ağaçların kesilmeye başlandığı ancak 2 gün sonra aynı ağaçların oldukları yerde ayakta durduğu tespit edilmiş ve kurtarma operasyonu sonlandırılmıştır. 3 gün süren operasyon sırasında William Burton isimli itfaiye erinin cinnet geçirmek suretiyle elektrikli testere kullanarak kendi bacağını kestiği ve kan kaybından yaşamını yitirdiği kayıtlara geçmiştir.
Babası Arap asıllı bir Türk annesi ise İngiliz olan 23 yaşındaki Emily ‘nin ailesinin verdiği ifade de, kızlarını içe kapanık, çok az uykuya ihtiyaç duyan ve gizemli olarak tanımladıkları dikkat çekmiştir.
Emily için girişilen kurtarma ve kendisine ulaşma çabaları sırasında toplamda 2 itfaiye memuru ve 3 köy sakini olmak üzere 5 kişi yaşamını yitirmiş, 2 polis memuru ve 3 Kurtarma görevlisi olmak üzere 5 kişi akli dengesini yitirmiştir. Olayların Emily ‘ye ulaşma çabaları sırasında meydana gelmesi tesadüf olarak değerlendirilmiş olup kesin bir kanıt bulunamamıştır.
Emily kayıp ilan edildiği tarihten 23 gün sonra annesi ile iletişime geçmiş olup annesinin verdiği ifade de aşağıdaki satırlar dikkat çekmiştir;
“Saat gece on bir sularıydı. Midemden başlayarak tüm vücuduma yayılan bir karıncalanma hissettim. Gözlerim birden karardı ve birkaç saniye içinde kendime geldim. İstem dışı perdeyi aralayıp dışarı baktım. Evimizin önünde karanlık bir siluetin durduğunu fark ettim ve hemen dışarı koştum. Kapıdan çıktığım anda Emily’nin “Dur!” emri ile olduğum yerde kalakaldım. Sadece karanlık bir gölgeden ibaretti. “Merak etme anne ben iyiyim. Ev ve içeridekiler benim dostum. Necronomicon ‘u tercüme ediyorum. Ölüleri Diriltme, Görünmeyeni Gösterme ve Eşyaları Canlandırma gibi birçok önemli büyüyü öğrendim ve anlaşılır şekilde tercüme ettim. Eve ulaşmaya çalışmayın. Çünkü o yaşıyor... Ve ulaşmanıza asla izin vermeyecek. Çok az kaldı. Griler beni bulmadan işim bitmiş olacak. Ama önce bana yüzüğü vermelisin.” Sözleri bittiğinde kendimi koltukta uyuklarken buldum. Ama yaşadıklarımın gerçek olduğuna adım gibi eminim! Bunun ispatı ise Emily ‘nin istediği ve aile yadigarı olan 230 yıllık yüzüğün kasamızdan kaybolmuş olması…”
Bu olaydan 2 gün sonra gri pelerinli 3 kişinin köyün içinden geçerek evlerin kapılarına garip şekillerin olduğu çemberler çizdikleri ve evin olduğu bölgeye doğru ilerledikleri köy halkından birkaç kişi tarafından rapor edildi. O gece sabaha kadar köy halkına, uyumalarına izin vermeyen ağır bir leş kokusu ve çığlık seslerinin eşlik ettiği, tüm köyü yoğun bir sis kütlesinin sardığı, köy evlerinin camlarına kuzgun leşlerinin çarptığı bildirildi.
Sabah olup gün ağrıdığında departmanımıza yapılan şikayet ve bildirimler üzerine olay yerine hareket edildi. Evin olduğu bölgeye ne bir ağaç ne de bir engel olmadan kolayca ulaşıldı ancak ne Emily ne de evin orda olmadığı tespit edildi. Yapılan incelemeler sonunda bölgede insan eli ile yapılmış her hangi bir yapıya ait bir iz bulunamadı.
Yıllar içinde araştırmanın genişletilmesi ile Cotswold ‘dakine benzer bir evin 1969 de Ukrayna’da ve 1992’de Avustralya’da ortaya çıktığı rapor edilmiş fakat eve hiçbir zaman ulaşılamamış, varlığı ise ispat edilmeden ortadan kaybolduğu kayıtlara geçmiştir. Ayrıca Emily’nin annesinin ifadesinde yer alan “Necronomicon” kelimesini H.P.Lovecraft ‘ın 1921 yılında yazdığı “The Haund” adlı romanında ilk kez kullandığı ve kurmaca bir karabüyü kitabı olduğu tespit edilmiştir. Lovacraft daha sonraki romanlarında da sıkça bu kitaptan bahsetmiştir.
Dava 1992 senesinde kapatılmış olmasına rağmen 19.10.2015 tarihinde departmanımıza Türkiye’den benzer bir ihbar ve dava ile ilgili yardım talebinde bulunulmuş, eve yeniden ulaşma ve gizemi çözme ihtimalleri değerlendirilerek dava dosyası yeniden açılmış ve inceleme ekibi oluşturulmuştur.